Merhaba sevgili dostlar,
Cumhuriyetimizin 100.Yılını kutlayacağımız
bu günlerde gururlu ve Heyecanlıyım.
Şimdiden başlayalım bayraklarımızı asmaya.
Bir diğer mutluluğum
Cumhuriyetimizin 100 yılında
Wyndham’ ın Türkiyedeki 100 otelini açmak.
Ayrıca bir anlam yükledim.
Açamazsınız, yapamazsınız, olmaz diyenlere
kapak yapmadık affettik…
Affederek başlayalım bugün, bu haftaya.
Affetmeyi öğrenmeyi bizim lehinize olacak şekilde
farklı bir bakış açısıyla analiz edelim istiyorum müsaadenizle.
Danışanlarıma, affetmeyi öğrenmek dediğimde çok büyük bir kısmı;
yanına kar mı kalacak?
Neden bu kadar kötülük gördüğüm halde affedeyim?
Özür dilemesi gereken o iken ben neden hep affeden taraf oluyorum?
Gibi sorular soruyor.
Bu sorular
Nefreti en çok körükleyen ve nefreti diri tutan soruların başında gelir.
Soruyorum size?
Herhangi bir kişiyi, durumu ya da en önemlisi kendinizi
Affetmeyin dediğimde ne kazanırsınız?
Ben ce kocaman bir hiç.
Size kalanlar ne olur?
Ben söyleyim.
Öfke, nefret, negatif inançlar, yaşamda tıkanma,
sürekli stres kaygı hali.
Her an tetiklenen olumsuz duygular.
Nasıl geliyor kulağınıza?
Ben deneyimlerime istinaden diyorum ki;
her düşündüğümüz ya da yaşadığımız durum
tamamen bakış açımızla alakalıdır.
Affetmeye olan bakış açımızı değiştirerek kendimize en yüce yararı sağlayabiliriz.
Deneyimledim ki:
Affetmek demek
kişinin bize yaşatmış olduğu olumsuz duyguları unutmak demek değil,
ancak yaşadığınız durumu ders olarak görüp,
bir sonraki deneyimde daha güçlü olmak demektir…
Toplumda Ortak bakış açıları olsa da birçok deneyim bize özeldir.
Eğer affetmeyi öğrenemiyor ya da istemiyorsak,
Kendimizi kurban olarak görecek
her zaman olumsuz düşüncelerde kalarak
mutsuz bir yaşama devam edeceğiz demektir.
Oysa affetmeyi öğrenmek iyileşmeye başlamak demektir.
Bu durumu günün ağarmasına benzetiyorum ben.
Bildiğiniz üzere gün, gece ve gündüz şeklinde oluşur.
Gecenin vakti geldiğinde her yer karanlıktır.
Eğer siz karanlıkta ışığı açmayı tercih etmezseniz,
karanlıkta kalmayı seçmiş olursunuz.
Karanlık bir yolda veya odada yürüdüğünüzde
önünüzü göremez,bilinçli bir şekilde herhangi bir nesneye ulaşamazsınız.
Affetmek durumu da aynen böyledir.
Eğer affetmeyi seçmezsek otomatik olarak negatif duyguları istemeden seçmiş oluruz.
Affetmek, bizi yıpratan veya olumsuz herhangi bir duygu hissettiren insanlara bir mükafat değil,
kendimizi olumsuz duygulardan kurtarmak için vermiş olduğumuz bir karardır.
istisnai durumlar dışında affetmediğimiz insanların bizim duygularımızı umursadığını mı düşünüyorsunuz?
Biz onları affetmedik diye gelip bizden özür de dilemezler.
Keskin sirke küpüne zarar verir tadında
İçimizdeki öfke sadece bize zarar verir.
Yaşadığımız duygular çoğunlukla bize özeldir.
Söylemek istediğim size yapılanları unutun demek değildir.
Buradaki kavram kargaşasından dolayı birçoğumuz affetmekte çok zorlanmaktayız.
Affetmeyi başkası için değil kendimiz için yapıyoruz.
Afettiğimizde daha da hafifler,
başkalarının vermiş olduğu olumsuz duygulardan kurtuluruz.
Hayat bir okuldur.
yaşadığınız her olay bize güçlü bir deneyim oluşturur.
Deneyimlere ders olarak bakarsak bu tecrübe olur.
Bu okulda Dersini iyi alan kişiler mutlu olma yolunda mezun olurlar.
Eğer her durumu neden ben diye düşünürseniz sınıfta kalırsınız.
İlerlemek için dersleri alıp kendimizi güçlendirmeniz gerekir.
İstiyorum ki; affetmenin büyüsünü siz de benim gibi yaşayın ve görün.
Çünkü gerek tüm yaşamımız, gerekse çevremizde gördüğümüz her şey zamanın hükümdarlığı altında.
O zaman, zamanın hükümdarlığında, başkaları için kendinizi cezalandırmaktan vazgeçmek için
mümkün olan şeyler nelerdir diyelim mi?
Her anlamda Bolluk ve bereket enerjisiyle kalın sevgili dostlar.
#acccoachfkaanbayhan #coachkafası #fatihkaanbayhan #deneyimledimki #coachingexecutive #hotelmanagement #futuristhotelier #kendinecapaat #ailedizimi